30 Eylül 2012 Pazar

KREM ŞANTİDEN SAKAL OLUR MU?

    Öyle birşeydir ki yetişkin olmak.Herşeye yettiğini ve yetiştiğini sanırsın.Bu yüzden yetişkin olarak çocuğu da yetiştirmeye kendimizi adarız.Ama insan doğası zaten yetişmeye hazır hatta yetişmeye programlıdır.Çocuk siz itmeden kalkmaya çalışır. Siz iteklemeden apalamaya  hatta yürümeye başlar. Elinden tutmak sadece işi kolaylaştırır.Oysa bir bebeği olduğu gibi yerde bıraksak gücü yettiğini hissettiği an bunların hepsini yapmaya başlar. Diyelim ki hiç elinden tutmasanız ve çocuk beş yaşına gelse siz elinden tutmamış olduğunuz için yürümeyi öğrenmeme ihtimali yoktur. Bu iç güdüseldir. Her birey zamanla ayaklanacaktır. Tıpkı ruhu gibi. Olmamış gördüğünüz çocuk ruhunu sürekli telkinlerle yönetmeye gerek yoktur. Siz gerekli uyaranları çoğalttıkça ruhen ve manen çocuk ilerleyecektir. Sürekli telkin ve yönerge kınama her bireyi duyarsızlaştırır. Oysa beklediğimiz davranış henüz gelmiyorsa bu sadece çocuğun içinde o güdüyü harekete geçirecek olgunluk oluşmadığı içindir. Bazen yetişkinler olarak erken olgunluk bekleriz bu yüzden sürekli bu konuda fikir beyan ederiz. Oysa gerçek öğrenmeler daima vakti geldiğinde taklit etmekle olur. Örneğin her çocuk konuşur ve biz aslında ona konuşmayı öğretmeyiz. "Bak böyle cümle kurulur. Sesi çıkarmak için ağız böyle yapılır" gibi bir öğretme olmadığı halde nasıl çocuk kendiliğinden konuşmayı öğrenir? Sadece öykünerek. Hazır olduğu anda kendiliğinden deneyerek. O nedenle olmanın tek yolu sürekli öğretmek değil sürekli onu denemeye teşvik edecek uyaranları zenginleştirmek ve sakin kalarak çocuğun içinde belirecek doğru anı beklemektir. O yüzden doğru davranışı göremediğimizde bazen kızmak kınamak yerine görmezden gelmek ve sadece bunu yapmayı kendimizin tercih etmediğini belirtmek benim için yeterlidir. Yani bana göre tatlının üstündeki krem şantiyle sakal yapan çocuk yaratıcıdır. Zamanı gelince bu davranışı kendiliğinden yapmayacaktır. kaşıkla kremşantiden oluşan sakalını traş eder. Ben kafamı çeviririm ve bıyık altından gülümserim:) Ve dönüp ona ne kadar ayıp demem. Çünkü 7 yaşındayken herşeyin herşeye dönüşme hakkı vardır. Kremşanti sakala, ayakkabı bağı makarnaya, hırka uzun bir saça dönüşebilir. Sadece yedi yaşımızı hatırlarsak bunların hepsine ikna olabiliriz.
                                                                                                            PINAR MUMCU